Mutluluk

Nerede mutlu olsak?

Nasıl mutlu olsak?

Ne zaman gelecek mutluluk? Yaşadığımız sürece bu konu gündemimizde her dem taze. Değerlendirmeler, ölçümler derken: az ya da çok mutlu, aşağı yukarı mutlu, bazen var ya da bazen yok, oldu ya da olacak, geçmişte, şimdi, gelecekte…bir zamanda ve mekanda buluruz kendimizi. Belki en son mutlu olduğumuz halin anısı canlanır ya da gelecek mutluluklara dair bir hayal belirir gözümüzde …

Bazen sahip olduklarımızla ölçeriz, bazen de isteklerimizin, beklentilerimizin gerçekleşme oranıyla bakarız mutluluğa, ya da sevdiğimize kavuşmanın hayalidir o. Amaçlarımızla birlikte gözden geçiririz mutluluk tahminlerimizi. Bir hesaptır adeta. Elde edilen sonuca göre o anki mutluluğumuz belirlenir.

Robert Frost bu hesaba dair şöyle der:

Mutluluk öyledir ki uzunluğu eksik olanı yükseklik ile telafi eder.

Felsefe, varlıkbilim, psikoloji, maneviyat ya da bugünün deyimiyle spiritualitenin de üzerinde çok durduğu bir konu mutluluk. Yunan felsefesinde mutluluk için kullanılan kelime Eudaimonia (Eu: iyi, Daimõn: ruh). Eudaimonia, erdem anlamına gelen Aretê kelimesi ile beraber kullanılıyor. Democritus’a göre

Mutluluk, sahip olunanda değil, ruhta yaşar.

Sokrates’e göre

“Erdem, mutluluk amacının aracıdır. Erdemli insan ruhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır.”

Aristo ise mutluluğu şöyle tarif eder:

…nasıl ilkbaharı yapan yalnızca bir kırlangıç ya da ılık güneşli bir tek gün değilse insanı mutlu yapan da tek bir an
ya da sadece bir kısa gün değildir.

Bugün yapılmakta olan psikolojik araştırmalar ise mutluluğu, hedonistik zevklerin ötesinde, değerlerine uygun yaşanmışlığın getirdiği kendinden hoşnutluk hali, kişinin amaçları uğrunda kazandığı anlam olarak tanımlıyor. İnsanın, hayatın hangi evresinde olursa olsun, bir ya da birden çok amacının olması ve bu uğurda çabalıyor olması kendisine anlam ve mutluluk getirir der Seligman. Diğer yandan olaylara, başından gelen geçene ve eldekilere bakış açımız da mutluluğumuzu etkiliyor. Bu konudaki araştırma ve kitaplarıyla tanınmış Lyubomirsky mutluluğun birleşenleri şöyle açıklar :

50 % genetik
10 % hayat koşulları
40 % niyete bağlı

Bu bulgulara göre farkında olduğumuz her an mutluluğumuzu % 40 arttırmak  düşüncede telkinle, her şeyde bulunan iyi tarafı görmekle ve eldekilerden hoşnut kalmakla mümkün.

Bundan 800 yıl kadar önce Rumi dizelerinde anlatmış :

Gönlünü hoş tut sen sabreden erer,
Sevenlerin duası heryerde geçer,
Mutsuzluk dediğin durmaz gider,
Dönecek devrandan şüphen mi var?

Rumi

Duygu Bruce

Kaynaklar:

Lyubomirsky,S. 2007. The How of Happiness. New York: The Penguin Press.
Seligman, M.E.P. 2006. Learned Optimism: How to change your mind and your life. New York: Random House.

2 comments On Mutluluk

Yorumlarınız:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.