Cesur Oyunlar Sahnesi


Bilge bir arife cesaret nedir diye sormuşlar.
Cevaplamış: “Gözü karalık ve ödleklik arasındaki denge halinde ortaya çıkan erdemdir.”

Devlet konservatuarına üstün yetenekle girmiş, yüzlerce tiyatro oyuncusu yetiştirmiş tiyatro ustası Celal Kadri Kınlıoğlu’nun bir dersine katılmıştım. Öyle bir usta ki üç saat boyunca tüm katılımcılar, pür dikkat heyecanla oradaydık. Usta, sınıftaki her öğrenciyle yaptığı 3-5 dakikalık soru cevap seansında, kişinin neden orada olduğuna dair bilgi alıyor ve aldığı cevaba göre kişiye özel yorum yapıyordu.

Çok keskin bir zeka, gözlem ve deneyimin hızlıca biraraya getirdiği yorumlar, konuştuğu kişinin karakter örgüsünde tam hedefe isabet ediyordu. Aslında bu kısa soru cevap repliklerinde, katılan herkes çok etkileyici ve zengin bir deneyiminden geçiyordu. Usta, kişiye özel bu yorumları hiçbir karşılık ya da cevap beklemeden cömertçe ve samimiyetle verilen bir hediye gibi veriyordu. Bu soru-cevaplar esnasında gözlerin, bedeninin ve sesin ne kadar önemli birer enstruman ve  işaret olduğunu iyice gözlemlemiş ve anlamıştık.

Neredeyse sonunda hepimizin cesaretle oyunculuğu denemek istediği bu derste, merakla sorduğumuz sorulara verdiği cevaplar da zengin deneyimini ve içtenliğini yansıtıyordu.

Sahne ve yaşam arasındaki farkı şöyle tanımladı:

İnsanlar zanneder ki sahnede olanlar gerçek değildir, oyuncu rol yapar. Oysa sahnedeki için, dışarıdaki yaşam sahtedir, insanların çoğu gerçeklikten uzak yaşar. Bir sanal alemde, kandırmaca bir balonun içinde  sürdürürler yaşam sahnelerini. Ne hissettiğinin farkına bile varmadan, bir kerecik aşkı, dolu dolu yaşamadan ya da bir kerecik “git, seni istemiyorum, sinirime dokunuyorsun” diyemeden, hiç sesini çıkarmamış, içinden geçeni söylememiş birçok insan vardır. Samimiyetten, doğallıktan ve kendi benliklerinden uzakta yaşar giderler…

Bir oyunda, rollerin nasıl dağıtıldığı hakkında:

Hepimizin karakterinde herşey var: coşku, tutku, aşk, nefret, sevgi, korku, öfke, kıskançlık, kötülük, iyilik…alacağımız rol, hangi yanımızı ortaya çıkarmaya hazır olduğumuza ve isteğimize bağlı.

Role hazır olmak ne demek:

Cesaretin var demek! Anahtar nitelik cesaret! Belli bir yetenek ve eğitimle tiyatroya gelmişindir, sonrasında ise farkı yaratan nitelik cesarettir, ortaya koyduğun rolün başarısını ve etkisini belirler. Oyuncu, role ruhunu katarken, zaten kendinde olan yanı çıkarıp katar, bu yüzden sahte değildir.  Eğlenir de. Seyirci, oyuncu için bilinmezdir, karanlıktadır, onların ne düşündüğüne takılmaz. O, oyunun sahiciliğinde vardır. Zevki burada bulur.

Dersin bitmesini istemedik. Katılan herkes, kendisiyle ilgili bir farkındalıkla, bir bilgiyle ayrıldı. İşin heyecanlı tarafı, oyunu da oyuncuyu da gerçek yapanın  “cesaret” olduğunu bilmek oldu. Tıpkı hayat gibi, sahneleri zihinde ezberlemek ve bilmek yetmiyor. Gerçek kılmak için her sahneyi onurla ve cesaretle oynamak gerek.

Arif olanın dediği gibi kıvamında bir cesaret gerek insan olma yolunda ilerlemek için…….

Duygu Bruce
7 Mart, 2016

Yorumlarınız:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.